İstanbul’un kalabalık caddelerinden yaklaşık 1300 km.uzakta Güneydoğu Anadolu bölgesinde, Şanlı Urfa’da … orada 1994 yılında bir tepenin üzerinde bir çoban topraktan çıkan bir yapıyı fark etti.
Kazmaya başladı ve sonunda yaklaşık 6 metre büyüklüğünde bir taş yığını ortaya çıkardı.
Taş yapının köşeleri mükemmeldi.Tam ortasında ise tuhaf bir hayvana ait bir kabartma rölyef bulunmaktaydı.
Daha yakından incelenince taşın çok ince bir işçilikle yapılmış olduğu ve gelişmiş aletlerle çalışan yetenekli taş ustaları tarafından şekillendirildiği anlaşıldı.
Keşif ile ilgili haberler, bilim çevrelerine ulaştığında bir gerçekte ortaya çıktı.
Bir çoban belkide modern çağların en çarpıcı arkeolojik keşfini yapmıştı.Göbekli Tepe olarak bilinen arkeolojik sitenin.
13 yıl boyunca. bir Alman arkeoloji ekibi büyük bir özenle bir tepenin içine doğru kazı yaptılar. Ve derine indikçe karbon tarihlerini de çıkardılar.
Devasa bir medeniyete ait kalıntıların sadece yüzde beşini ortaya çıkarmaları tam 13 senelerini aldı.
Yerin altında ne olduğunu biliyorlar.İç içe geçmiş bir sürü dairesel yapı.Taşlardan yapılmış mükemmel daireler.Ve bu taş dairelerin içerisinden yükselen yontulmuş devasa taş sütunlar.
Test sonuçları tahminleri destekliyordu.Göbekli Tepe, yaklaşık 12 bin yaşındaydı.
Uzun zamandır medeniyetin beşiği olarak bilinen Mezapotamya’nin bereketli Hilalinden neredeyse 7 bin yıl daha yaşlıydı.
(History Channel)